İnvertör, doğru akımı alternatif akıma çeviren cihazlara verilen isimdir. Bu cihaz elektriksel bir güç dönüştürme elemanı olarak da tanımlanabilir. İnverter ya da invertör olarak da kullanılabilmektedir.
İngilizce bir kelime olan inverter, Türkçeye güç dönüştürücü ya da evirici olarak çevrilebilir. İnvertörler herhangi bir doğru akım kaynağından aldığı gerilimi işleyen ve AC gerilime dönüştürmek için kullanılan güç elektroniği devreleridir. İnverterin ters işlevli haline doğrultucu ya da redresör adı verilir.
İnverterler elektrik üretmemektedir. Akülerde bulunan 12 v doğru akımı kullanırlar ve 220 v alternatif akıma çevirirler. Bu işlemde kullanılan enerji aküden çekilir.
İnvertörlerin geliştirilme kullanılma amaca öncelikli olarak tasarruf sağlamaktır. Bu cihazlar mekanik aksam hatalarınızı azaltırlar ve parçaların bakım, tamir gibi maliyetlerini en aza indirirler. Bunun yanı sıra sistemdeki parçaların ömürlerinin uzamasını da sağlarlar.
Inverter reaktif enerjisi azaltır ve tasarruf sağlar. Yenilenebilir enerji kaynaklarında sürekli olarak kullanılan inverterler, yüksek verim ve güvenli çalışma ortamı oluşturur. Geceleri elektrik kaynağı olarak şebeke kullanılırken, gün içerisinde ise enerji fotovoltaik paneller aracılığıyla elde edilir.
İnverterlerin farklı çeşitleri vardır. Her bir çeşidin başka bir kullanım alanı ve faydası vardır. Bu inverterler seçilirken, kullanım alanları en önemli detaylardan biridir.
İnvertörler kullanım alanlarına göre iki ayrı sınıfta toplanırlar. Bunlardan birincisi doğru akım (DC) kaynağından alternatif akım (AC) üretmek amacıyla kullanılanlar. İkincisi ise üretilen AC akımın gerilimini ya da frekansını değiştirmek için kullanılanlar. Bu işlemleri gerçekleştirebilmek için invertörlerin içerisinde; güç devresi, doğrultucu, frekans değiştirici ve otomatik denetim elamanları olmak üzere dört adet devre elemanı vardır.
Şebeke ağının bulunmadığı alanlarda off-grid inverterler kullanılır. Bu tarz kullanımlar daha çok şebeke hattının getirilmesinin yüksek maliyetli olduğu yayla evleri, çiftlik evleri, GSM baz istasyonlarında görülür.
Şebeke ağına bağlı şekilde kullanılan inverterler ise on-grid olarak adlandırılır. On-grid inverterler lisansı bulunmayan güneş enerjisi sistemlerinde kullanılır. Bu sistemlerde güneş paneli ile elde edilen enerji, DC elektrikten AC elektriğe dönüştürülür. Üretilen elektrik ise depolama ihtiyacı olmaksızın şebeke gerilimine dönüştürülür ve dağıtım şirketine iletilir.
Şebeke hattına bağlı invertörler merkezi, dizi ve mikro inverter olarak üçe ayrılır. Bu invertörlerin her biri farklı alanlarda ve farklı kullanım amaçlarına hizmet edebilir.
Merkezi inverterler büyük güçlerdeki santrallerde kullanılır. Genellikle tek bir invertörün gücü güzlerce kW değerinden başlayarak mW mertebelerine kadar çıkabilir. Merkezi inverter teknolojisi diğer inverter tiplerinden bazı farklılıklar taşır. Merkezi seçeneklerde, panellerin invertör incesinde doğru akım korumamasının yapıldığı bağlantı kutularında birleştirildikten sonra invertöre bağlantı yapılır. Merkezi inverterler diğer tiplere göre daha büyük panel gruplarını tek merkezden yönetebilecek kapasiteye sahiptir.
Dizi (string) inverterler gerek çatı gerekse saha uygulamalarında tercih edilebilirler. Farklı çatı tiplerine göre farklı dizi inverter seçenekleri kullanabilir. Dizi inverterlerdeki amaç, tek bir santrali parçalara ayırarak, her bir parçanın bağımsız olarak enerji üretmesini sağlamaktır.
Mikro invertörler, her biri panel arkasına monte edilen seçeneklerdir. Özellikle parçalı gölgelenmelerin fazla olduğu çatı sistemlerinde tercih edilirler.
Modifiye inverterler aynı zamanda kare dalgalar inverterlerdir. Modifiye invertörler tam sinüs inverterlerinden farklı olarak, saf sinüs çıkış dalgası vermezler. Bu nedenle çamaşır makinesi ve buzdolabı gibi hassas motorlu cihazlarda kullanıma uygun değildirler. Modifiye invertörlerin fiyatı, tam sinüs invertörlerine göre daha düşük maliyetlidir.
Tam sinüs inverter, akülerden gelen DC voltajı, şebeke dalgasının frekansına çıkarır. Modifiye inverterlerin aksine çamaşır makinesi ve buzdolabı gibi hassas cihazlarda da rahatça kullanılmaktadır. Bu sebeple modifiye inverterlere kıyasla yaygın olarak kullanılmaktadır.
İnverter seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri, inverter gücünün sistemde kullanacağınız güçlerinden toplamından büyük olması gerektiğidir.
İnvertörler genellikle televizyon, aydınlatma lambası, bilgisayar ve elektrik ev aletleri gibi cihazlarda kullanılırlar. Aynı zamanda kaynak makineleri, tekneler, arabalar ve mobil ortamlarda da sıklıkla kullanılan cihazlardır. Bunun yanı sıra güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi sistemlerinde de kullanılan inverter, laptop, TV ve kamping için de ideal seçeneklerdir.
İnvertörlerin kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri enerji tasarrufunu sağlamasıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına duyulan ilgi ve ihtiyaç nedeniyle bu kaynaklardan elde edilen enerjinin kullanımına uygun hale getirmesi önemlidir. Bu açıdan inverterlerin ve benzeri cihazların kullanımı her geçen gün artmaktadır.
İnverterlerin kullanımı birçok alanda kullanıcılarına fayda sağlamaktadır. Şebeke frekansından kaynaklanan bozucu etkiler nedeniyle motor, mekanik aksan hatalarını en aza indirgemektedir. Bu sayede motor ve mekanik aksanların tamir, bakım maliyetleri minimum seviyelerde tutulmaktadır. Bu da motor ve mekanik düzen ömrünün uzatılmasını sağlar.
Sabit hızlı bir fan ya da pompanın kapasite kontrolü için panjur, damper ve kısma vanaları kullanılabilir. Bu cihazlardaki basıncı artıran invertör, fan ya pompayı eğri üzerinde daha az akışa izin verecek şekilde çalışmaya zorlar. Basınç ve akış güç kullanımının oluşmasını sağlar. Çıkışın kısılmasıyla birlikte basınç artırılırken, akışı azaltır ve enerji tasarrufu sağlar.
Bunların yanı sıra devir değişikliği için kasnak ya da dişli düzeneklere ihtiyaç duyulması nedeniyle devir değişikliklerinin gerçekleşmesi çok daha hızlı ve maliyetsiz bir biçimde gerçekleştirilir. Yumuşak yol verme özelliği ise ilk kalkış ve duruş anında, mekanik düzeneklerde yapılan; darbeli kalkış ve duruş özelliğinin olmaması nedeniyle mekanik arıza ve bakım maliyetlerinde azalma görülür. Bununla birlikte, bakım süreleri ve kullanım ömürlerinin uzamasına katkıda bulunur.